Özel Activa Polikliniği
button whatsapp

Activa

Mezokokteyller

Yapılan çalışmalar günümüzde mezoterapide kullanılan ilaçlar ile ilgili önemli gelişmeleri yanında getirmiştir.

Önceleri hazırlanacak karışımları doktorlar kendileri hazırlarken artık laboratuar şartlarında kullanacağı alana ve etkisi istenen formülizasyonlar standardize edilmiş ve hazır kokteyller haline getirilmiştir.

Güzellik ve Estetik alanında saç dökülmesi, cilt sarkmaları, kırışıklık, hasarlı cilt problemleri,  sellülit, bölgesel yağ birikimleri, leke, sivilce problemleri gibi birçok problemin giderilmesine yardımcı olması amacıyla özel formüller mevcuttur.

Selülit ve Zayıflamada Mezoterapi

Uygulama düşünülen bölgelere yani bacak, karın, kalça, diz çevresi, mide, yan, sırt, kol, çene altı gibi bölgelere ince uçlu bir iğne ile ilaç enjekte edilir. Bu ilaçlarla o bölgedeki yağ hücrelerini, yağ yakım metabolizmasını etkileyip yağ yıkımını ve kan dolaşımını artırmak hedeflenir. Kişide genel kilo problemi mevcutsa mezoterapi ile birlikte diyet uygulanabilir. Diyet verilmeden önce kişinin boy, kilo ve vücut ölçüleri (yağ, kas) alınır. Kişinin kilo almasına neden olan herhangi bir etken varsa araştırılır, altta yatan bir neden olup olmadığı sorgulanır. Kişinin bazal metabolizması, günlük aktiviteleri ve alternatif yemek biçimleri göz önüne alınarak kişiye özel diyet programı hazırlanır. Kas kaybına neden olmadan düzenli ve sağlıklı beslenme tarzı ile protein, karbonhidrat, lif, yağ, vitamin ve mineralden zengin diyet sayesinde kilo kaybı ile birlikte vücudun genel kontüründe bir incelme sağlanması amaçlanır.

Bayanlarda özellikle gebelikten sonraki sarkma problemlerinde, yaşın ilerlemesine bağlı kol altlardaki cilt sarkmalarında kullanılabilir.

Mezoterapi tedavisi kişiden kişiye göre değişmekle birlikte ortalama 4-8 seans uygulanmaktadır. Tedavi son derece pratik olup ortalama 15-30 dakika sürer. Seans aralıkları minumum 10-15 gün olmaktadır.

Kalp yetmezliği, diyabet, böbrek rahatsızlıkları, kanser hastaları ve kan pıhtılaşma problemi olanlarda, felç geçirenlerde mezoterapi uygulaması yapılamaz.

Yüz Mezoterapisi - Mesolit

İnsan vücudunun en geniş ve dış dünya ile en ilişkide olan yeri olan deri belki de en korunması gereken uzuvlarımızdan biri olarak düşünülmelidir. Özellikle yüz, dekolte, el ve boyunda meydana gelen yıllarla uyumlu ya da uyumsuz deformiteler kişiyi daha yaşlı ya da sağlıksız göstermek için adaydır. Cildin yaşlanmasına sebep olan genetik, yaş gibi kişisel faktörler dışında güneş ışığı, ultraviyole ışınlar, kirli hava, sigara kullanımı, stres gibi faktörler de söz konusudur. Bu etkenlerle, cildin dayanıklılığını ve esnekliğini sağlayan doku ve lifler, yapısal bozulmaya uğrayarak vücudumuzda yüz ve boyun çizgilerini oluşur. Kırışıklık cildin yaşlanmasının en belirgin ifadesidir. Yapısal açıdan kırışıklık, cildin normal kıvrım yerlerinde (mimik bölgeleri) dokunun incelip gevşeyerek kırılmasıyla (ifade kırışıklıkları) belirgin hale gelmesi, zamanla belirginleşerek çizgi oluşturması şeklinde tariflenebilir. Bu çizgiler özellikle ağız, dudak çevresi, göz kenarı, yanaklar, boyun, alında oluşmakla beraber vücudumuzun diğer hatlarında da dikkat çekmektedir...

Kırışıklıklar durumları, derinliklerine bağlı olarak az veya çok belirgindirler. Şahsın yaşı, ırkı ve yaşam tarzı, yüz yapısına bağlıdır.

Cilt yaşlanmasında dengeli beslenme, düzenli uyku, alkolü azaltma, sigarayı bırakma gibi yaşamsal düzenlemeler, güneş ışığından korunma, menopoz tedavisi, kozmetik bakım, serbest radikal tedavisi gibi yöntemlerle yaşlanma yavaşlatılıp geriye yönelik de tedavi sağlanabilir.

Mezoterapide tedavinin felsefesi deri içine mikroenjeksiyon yöntemi ile hücre yenilenmesine ve yeni liflerin sentezine yardımcı olan özel karışımlar enjekte edilmesidir. Bu işlem yüzde mezolift olarak adlandırılır. Dermis içine yapılan bu enjeksiyon, hücresel metabolizmayı uyarır ve dokuları canlandırmak için uygun zemin hazırlar. Böylece cildin gerginliğini artırmak, nem dengesini sağlanak, kırışıklıklar ve açık gözenekleri azaltmak, kollajen üretimine yardımcı olmak ve hücre döngüsünü hızlandırmak amaçlanır.

Tedavi, uygulanacak bölgeye, yaşa göre düzenlenen seanslarla uygulanır. Bu tedavi edici yöntem cerrahisiz, anestezisiz yüz gençleştirme (face lifting), kırışıkların azalması, doldurulması, kontur düzeltme, gevşekliğin azaltılması, leke tedavisi, yaşlanmayı geciktirme (anti-aging) amaçlarla kullanılabilir.

Mezolift 7-15 günde bir kez uygulanabilir ve seans süreleri 15-30 dk arasında olur. Kullanılan iğneler oldukça ince ve kısadır, dolayısıyla acı zaten minimal olacağı için lokal anestetik kremler yeterli olmaktadır. Özellikle yüz, dekolte, el, boyunda tercih edilen bir yöntemdir. Bu tedavide somon balığından elde edilen bir kollajen ve hücre yenileyiciler, A, D, E gibi antioksidan vitaminler, selenyum, ginko biloba ve özellikle cilde dolgunluk veren ve nem oranını dengeleyen hyaluronic asit gibi çeşitli kombinasyonlar kullanılır. Bu kombinasyonlar ve seans sayıları cildin durumuna, ihtiyaçlarına göre ayarlanmalıdır. Genel olarak cilde göre değişmekle birlikte ilk ay, 2 veya 3 seans, ikinci ay 15 günde 1 seans, üçüncü ay 1 seans uygulama yapılır. Devamında da cildin ihtiyaçları gözlenerek kontroller önerilir.

Mezoterapi

Mezoterapi, klasik farmakolojik ya da homeopatik ilaçların, vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin, enzimlerin bir kokteyl halinde ufak miktarlar ile derinin orta tabakasına (mezoderm) ağrısız enjekte etme yöntemidir. İlk kez 1952 de Dr. Michel Pistor tarafından uygulanmıştır. 1987 de Fransız Tıp Akademisi tarafından geleneksel tıbbın bir parçası olarak kabul edilmiştir.

Mezoterapi

Mezoterapide, tedavi edilecek bölgeye etken madde intra dermal enjeksiyonla direk olarak verilir. Amaca uygun olarak seçilen ilaç karışımlarının bölgesel olarak, küçük dozlarda özel iğneler kullanılarak özel bir teknikle verildiğinde, derinin orta tabakasında bulunan kılcal damarlara ulaşması hedeflenir. 

Mezoterapi, uzun zamandan beri medikal estetikte lipodistrofi veya selülit tedavisinde kullanılmaktadır. Sellülit dışında estetikte bölgesel yağ fazlalıklarının eritilmesinde, yüz gençleştirme çalışmalarında, saç dökülmesi tedavilerinde de kullanılabilir. Estetik dışında romatoloji, dolaşım problemleri (varis, varis ülserleri), migren, spor hekimliği gibi dallarda da kullanılmaktadır.

Dolgu

dudak dolgusu
Dolgu Maddeleri Nerelerde Kullanılır?

  • Burun kenarından aşağı inen çizgiler (Nazolabial Çizgiler)
  • Burun ile ağız arasındaki çizgiler (Philtral Çizgiler)
  • Dudak dolgunlaştırılması
  • Dudaklar etrafındaki radial çizgiler
  • Göz çevresindeki kırışıklıklar
  • Alındaki çizgiler
  • Akne izleri
  • Kaza veya travma sonucu oluşan deformiteler
  • Yanak ve elmacık kemiği dolgunlaştırmak
  • Vücuttaki bazı asimetrilerin düzeltilmesi


Dudak Dolgunlaştırılması

Bazı kişilerde yapısal olarak bir incelik, bazen de yaşın ilerlemesi, menapoza girme gibi nedenlerle dudaklarda incelme söz konusu olabilmektedir. Bu problem ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemlerle düzeltilebilmektedir.

Operatif yöntemlerde dudağa bir başka alandan alınan yağ enjekte edilmektedir. Ancak bu yöntemin kalıcılığının az olması, tekrarlanma gerekliliği, bizi uygulaması çok daha kolay olan dolgu maddelerine yöneltmiştir. Özellikle dudağın kırmızı ve beyaz çizgisi içerine yapılacak enjeksiyonlarla dudak konturları belirgin hale getirilebilir. Yine dudak mukozası ve philtrum içerisine yapılacak enjeksiyonlarla dudağın estetik görünümünde düzelme sağlanır. Sıklıkla hyalüronik asit içeren preparatlar kullanılabilmekle birlikte hidroksiapatit içerikli dolgularda kullanılabilmektedir. 

 

Aşırı Terleme ve Botoks



Hiperhidrozis(Aşırı Terleme) ve BOTOX

Vücut için doğal, fizyolojik bir olay olan terleme sayesinde vücut ısımız dengelenir ve vücudumuzdan zararlı maddelerin atılması sağlanır. Ter ayrıca doğal bir nemlendiricidir, özellikle yaz aylarında hemen hemen herkesin şikâyet ettiği terlemenin, fizyolojik terleme ihtiyacı dışında, çok daha fazla olmasına hiperhidroz denir.

Aşırı terlemenin sebepleri tam olarak bilinmemekte ve genellikle genetik olduğu kabul edilmekle birlikte önemli nedenleri arasında stres, değişik uyaran ilaçlar (emetikler, insülin), tiroid bezinin aşırı çalışması gibi hastalıklar ve psikolojik sorunlar  sayılabilir. Pratikte en çok görülen terleme şekli; strese bağlı olandır. Bu kişilerin şikâyetleri yaz kış devam eder. Genellikle ergenlik çağı 13-20’li yaşlarında başlar.

Terleme şikâyetleri vücudun genelinde görülebildiği gibi, %80’ini el ve ayak, %30 kadarını koltuk altı terlemesi oluşturur.

Tedavi Seçenekleri

1- Yaşam şekli değişikliği (tuz ve baharatı azaltmak, pamuklu kıyafetler giymek.)

2- Topikal artiperspirant metal tozları (sık uygulama gerektirir ve Ciltte irritasyon yaratabilir.)

3- Sistemik antikolinerjik ilaçlar (kabızlık, görme bulanıklığı gibi yan etkilerinden dolayı sınırlı kullanımı vardır.)

4- Iontoforez (haftada 2 ya da daha fazla tedavi gerekmektedir. El ve ayak tabanında kullanılabilir. Uygulanırlığı pratik değildir.)

5- Cerrahi genel anestezi gerektirir. Axiller hiperhidroz için bir seçenektir. Ciltte skar bırakır.

6-BOTOX:

Tıbbın birçok alanında çok etkili sonuçlar veren Botox, artık aşırı terleme tedavisinde de kullanılmaktadır.

 Terlemenin yoğun olduğu deri altına çok az miktarda enjekte edilen ilaç ile ter bezlerine ulaşan sinirlerin çalışmasını geçici süre bloke ederek ter üretimini engeller.

En çok kol altında tercih edilmekte olup,ayak tabanı ve avuç içlerinde yaşanan aşırı terleme şikayetlerine karşı kullanılır.

 Bu yöntemin herhangi bir yan etkisi yoktur. Güvenli bir yöntemdir. (Yan etki olarak küçük geçici hematomlar, kollarda güçsüzlük olabilir. Bu etkiler tedavi gerektirmez ve kalıcı değildir.)

Etkisi ilk hafta görülmeye başlar ve 5 - 7 ay sürer. Kadın ve erkeklerde kolaylıkla uygulanabilecek bu yöntem ortalama 15 - 30 dakika içinde yapılan pratik bir uygulama ile çok uzun bir süre boyunca rahat etmenizi sağlar.

Tedbir olarak gebelere ve yaşlılara, miyasteni gibi nörolojik hastalığı olan kişilere uygulanmaz.


Botoks Güvenli midir?



Botoks, (Botox, Botilinum Toksin A) yaklaşık yirmi yıldır tıpta şaşılık, santral sinir sistemi hastalıkları ve aşırı kas kasılmaları gibi birçok hastalığın tedavisinde hekimler tarafından güvenle kullanılmış olup, kozmetikte ise 20  yıldır güvenli ve başarılı bir şekilde kullanılmakta ve dünya üzerinde estetik amaçlı uygulamalar içinde 4. sırada yer almaktadır.

Botoks etkisi kesinlikle GEÇİCİ olup etki süresi kişinin kendi metabolizmasına bağlı olarak 4 aydan 6 aya kadar sürebilmektedir. Ayrıca uygulama sıklığı ile bu süre daha da uzayabilmektedir. Bilinmesi gereken diğer bir nokta botoks etkisi geçtikten sonra uygulama öncesi duruma dönüleceği ve hiçbir şekilde daha kötü durumun oluşmayacağıdır.

Botoks uygulamaları uzun zamandır yapılmakta olup bugüne kadar ciddi bir yan etki resmi olarak yayınlanmamış olmakla birlikte uygun olmayan doz ve yanlış uygulamalarla istenmeyen ve fakat kesinlikle hiçbir şey yapılmasa dahi geçici yan etkiler olabilmektedir. Toksin çok düşük miktarlarda enjekte edildiği için, tedavi güvenli, yan etkiler minimaldir. En sık yan etki uygulama alanlarında olabilecek oldukça küçük morarmalardır. Diğer bir yan etki göz kapaklarında ve kaşta olabilecek düşmeler olup düzeltme tedavisi ile çok çabuk giderilebilmektedir. Ayrıca uygulamalar sonucunda düzeltme uygulaması ile giderilebilen asimetrik kaş kalkmaları görülebilmektedir.

Sonuç olarak; Botoks yüz bölgesinde kırışıklıkların giderilmesi ve kaşların şekillenmesi için yapılır.Etki süresi 4-6 ay arasındadır.Koltuk altı,avuç içi ve ayak tabanlarındaki aşırı terlemeyi engellemek için kullanılır.Etki süresi 6-8 ay arasındadır.Her tibbi uygulamada olan yan etki ve istenmeyen etkiler olabilse de bunlar uygulamayı yapan hekimin tecrübesi ile de ilgilidir.

Botoks

Yaşlanma ile Birlikte Yüzümüzde Ne Gibi Değişiklikler Oluşur?

Yaşlanma ile birlikte, yüzümüzde ince veya derin kırışıklıklar ve sarkmalar oluşur. Bunun sebepleri arasında, yer çekimi etkisi, güneş ışınları, ultraviyole, her gün yüzlerce kez yaptığımız gülme, kaş çatma, gözlerimizi kısma gibi mimik hareketlerimiz ve sigara gibi olumsuz dış etkenlere maruz kalmak sayılabilir. Zamanla deri içinde var olan ve cildimizin daha diri, genç görünmesine neden olan bazı maddelerde de azalma meydana gelir. Bunun sonucunda dudak çevremizde, ağız çevremizde, göz kenarlarımızda (kaz ayağı), alnımızda ve her iki burun inen derin veya ince kırışıklıklar oluşur.

Botoks (Botox)

Botox Nedir? 



Botox, clostridium botulinum isimli bakteriden elde edilen bir tür nörotoksindir. Etkisini sinir-kas kavşaklarında sinir iletimini bozarak gösterir. Yani kas lifleri üzerinde geçici paraliz yaratır. Botox’un bu etkisi sadece kasları hareket ettiren sinirler üzerinde görülür; ağrı, dokunma ve soğuk sıcak hissi üzerinde bir etkisi yoktur. Yüzde maske benzeri bir donukluğa yol açmaz; yüz ve bakışlardaki ifadeyi değiştirmez.




Botox Nerelerde Kullanılır? 



Zaman ve yaşlanma ile yüzde oluşan çizgilenmelerin giderilmesinde kullanılır. İki kaş arasındaki kaş çatma çizgilerinin, yatay alın çizgilerinin, göz etrafındaki ışın gibi dışa doğru uzayan kazayağı çizgilenmelerinin giderilmesinde; hafif kaş düşüklüğünde; boyundaki dik ve yatay çizgilenmelerin ve bantların giderilmesinde kullanılır. 

Estetik amaçlı uygulamaların haracinde çene kilitlenmesi ve diş gıcırdatma gibi problemlerin giderilmesinde de kullanılmaktadır.

El, ayak ve koltukaltının aşırı terlemelerinde (hyperhydrosis) bir tedavi metodu olarak kullanılır. Buradaki işlevi, salgı bezlerine giden sinirleri geçici olarak felç edip ter üretimini azaltmaktır.




Botox Hangi Durumlarda Uygulanmaz?



Hamilelikte, sistemik ya da lokal enfeksiyonlarda ve nöromüsküler hastalıklarda (myasthenia gravis, amyotrophic lateral sclerozis gibi) botox kullanılmaz. 




Botox Ne Zamandan Beri Kullanılmaktadır?



İlk önceleri paralitik ve spastik hastalıklarda kullanılırken, 1987 den beri kozmetik nedenlerle kullanılmaktadır. 1989 yılında FDA ( American food and drug administration ) onayı alarak şaşılık, blefarospazm ve yarı yüz spazmlarında kullanılmaya başlanmıştır. Kozmetik kullanımını FDA, 2002 yılında onaylanmıştır.




Botox Nasıl Uygulanır? 



Botox enjeksiyonu çok ince uçlu insulin enjektörleriyle yapılır. 

İşlem sırasında sinek ısırığı şeklinde bir acı hissedilir ve işlem süresi toplam 10 dakikadır. 


Botox’un Etkisi Ne Zaman Başlar? 



Enjeksiyondan sonra etki 1-2 gün içinde ortaya çıkar, 1-4 hafta içinde maksimuma ulaşır. 3-4. aydan sonra Botox’un etkisi azalmaya başlar, ortalama 6-8 ay içinde etkisi sona erer.

 



Botox Enjeksiyonu Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? 



Enjeksiyon sonrası ilk 4 saat içersinde enjeksiyon yerinin ellenmemesi, masaj yapılmaması, aşırı mimiklerden kaçınılması ve başın dik tutulması gereklidir. 




Botox Enjeksiyonlarının Komplikasyonları Nelerdir? 



Alın çizgilerin giderilmesi için yapılan enjeksiyonların %1 de tek göz kapağında geçici, hafif düşüklük görülebilir. Bu 2-3 hafta içinde kendiliğinden düzelir. Enjeksiyon yerinde kızarıklık olabilir. Geçici baş ağrısı görülebilir. Çok düşük sayıdaki hastada, botox yeterince etki gösteremeyebilir ve / veya etkisi daha kısa olabilir.

Diz Problemlerinde P.R.P.

PRP Tedavisi Nedir?

PRP İngilizce “Platelet Rich Plasma” ifadesinin baş harflerinden türetilmiş olup, trombositten zengin plazma anlamına gelmektedir. PRP tedavisi özellikle son birkaç yılda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış yeni bir yöntemdir. Başlangıçta daha çok kozmetik ve anti-aging amaçlı kullanılmış olsada son dönemlerde özellikle kas iskelet sistemi hastalıklarında sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlanmaktadır.

PRP yöntemi ile trombositten zengin plazma elde edilir ve eklenen ilaçla trombositler aktive edilir. Böylece trombositlerin içerdikleri büyüme faktörlerinin açığa çıkması amaçlanır.  Uygulandığı bölgedeki yaralanmanın ve zedelenmenin olduğu tendon kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmenin hızlandırılması amaçlanır. PRP ‘nin özellikle diz kireçlenmelerinde görülen kıkırdak zedelenmeleri ve aşınmalarında kullanılmaktadır.


PRP Nasıl Uygulanır?

Tedavi edilecek bölgeye göre 1-3 ml kadar, bir kez yada belli aralıklarla 2-3 kez enjeksiyon yöntemi ile uygulanır. Diz kireçlenmelerinde diz eklemi içine birer ay arayla üç kez uygulanır. Tenisçi dirseği, aşil tendiniti, omuz tendon yırtılmaları gibi durumlarda ise genelde birer ay arayla 2 enjeksiyon uygulanmaktadır.


PRP Hangi Hastalıklarda Kullanılabilir?

  • Diz kireçlenmeleri
  • Dizde kıkırdak hasarlanmaları
  • Kıkırdak aşınmaları
  • Tenisçi dirseği, golfçü dirseği
  • Omuz tendon romatizmaları ve yırtıkları
  • Aşil tendiniti
  • Sporcularda tendinitler

Saç Dökülmesinde P.R.P Tedavisi

Saç dökülmesini engellemede ve herhangi bir sebeple zayıflamış saçların tekrar eski haline kavuşmasını sağlamak amacıyla uygulanan yöntemlerden biri de PRP tedavisidir.  Saça uygulanan PRP tedavisinde amaç, deri tabakasının iyileşmesine yardımcı olmak, saç dökülmesini azaltmak, saç köklerinin onarılması, yenilenmesi ve güçlenmesine uygun zemin hazırlamaktır.

PRP’de kullanılan temel yöntem, kişinin kendi kanının ayrıştırılması ile kanda bulunan trombositlerin ve büyüme faktörlerinin aktifleştirilerek saç köklerine yeniden enjekte edilmesidir. 


Uygulamanın Aşamaları:

  • Kişiden 10 cc kadar kan alınır.
  • Alınan kan özel PRP kitlerine konulduktan sonra santrifuj edilir.
  • Santrifuj sonrası kit içerisindeki kan 3 katmana ayrılır. Trombosit ve büyüme faktörlerinin yoğun olduğu plazma içerisinden alınır.
  • PRP dediğimiz bu materyal “napaj” denen özel bir yöntemle saç derisine enjekte edilir.

Her bir seans yaklaşık 30 dakika sürmekte ve kişinin saç ve dokusuna göre seans sayısı değişebilmektedir. Ayda bir kere ve 3 ay boyunca gerçekleştirilen seanslardan sonra işlemi yılda bir kere tekrarlamak önerilmektedir.

İletişim

Özel Activa Polikliniği
Uçbağlar Mah. Yunus Emre Cad.
Kanalboyu Apt. No:33/A 
Battalgazi / Malatya

0422 323 8086 - 0422 211 3444
line-address

1000 sola karakterler